Start-Up; Merriam-Webster'a göre (faaliyete veya harekete geçme eylemi veya örneği) veya (yeni kurulan bir iş girişimi) anlamına gelmektedir. American Heritage Dictionary ise (yeni faaliyete geçen bir iş ya da girişim) olduğunu öne sürmektedir. Wikipedia start-up’ı bir pazar ihtiyacını giderme amacı taşıyan yenilikçi bir ürün, süreç veya servis sunan, genel olarak yeni kurulmuş ve hızlı büyüme gösteren bir müessese olarak tanımlar. 


Start-up'ları tanımlayan ilk özellik “yeni” olmalarıdır. Bu terim sadece start-up'ın kuruluşundan bu yana geçen süreyi değil, aynı zamanda işe yaklaşımlarını ve fikir oluşturma süreçlerini de ifade eder. Bir start-up, bir sorunu daha önce olmadığı bir şekilde çözmeyi taahhüt eden yeni bir işletmedir. Bir terim olarak start-up’ın yükselişinin, yirminci yüzyılın sonlarında ortaya çıkmasına rağmen, son yıllarda daha sık karşılaşılan “yeni” olma özelliği ile ele aldığımızda, teknolojinin gelişimi ve küreselleşme ile bağlantılı olduğu göze çarpmaktadır. 


Start-up hukuku konusuna artan ilgiye rağmen, birçok hukukçu ve akademisyen start-up'lara kendi yerel şirketler hukuku deneyimlerinin oluşturduğu önyargılarla diğer erken aşama şirketler gibi yaklaşmaktadır. Bu durum, start-up'ların sadece var oldukları dönem tarafından değil, aynı zamanda büyüme ivmeleri, sermaye ve fikri mülkiyet koruma ihtiyaçları ve çevik karar alma süreçleri tarafından belirlenen çok özel varlık türleri olması nedeniyle belirsiz olabilir. Dolayısıyla, start-up'lar, karmaşıklığı içinde ele alınması gereken benzersiz bir oluşum türünü temsil etmektedir.

 

Start-Up Hukuku Nedir?  

Start-Up hukuku, yeni kurulan işletmelerin oluşturulması, büyümesi ve yönetimini çevreleyen yasal konulara ve çerçevelere odaklanan ve özellikle son yıllarda gelişim gösteren özel bir hukuk alanıdır. Genellikle yenilikçi fikirleri, hızlı büyüme potansiyelleri ve risk alan yapıları ile karakterize edilen start-up'lar, çeşitli yasal, mali ve düzenleyici zorlukların üstesinden gelmek için özel yasal rehberlik gerektirir. Start-up hukuku; şirketler hukuku, fikri mülkiyet, iş hukuku, sözleşme hukuku ve yatırım hukuku da dahil olmak üzere, tümü yeni ve büyümekte olan işletmelerin benzersiz ihtiyaçlarını karşılamak üzere uyarlanmış çok çeşitli hukuk disiplinlerini kapsar.


Klasik hukuk destekçileri start-up hukukunun “olmayan bir hukuk dalı” olduğunu ifade etse de tek bir özel hukuk alanında uzman olan bir hukukçunun bile sahip olduğu bilgi ile start-up hukukunu anlaması ve start-up’a destek vermesi mümkün değildir.


Belirsizlik her yeni işte mevcuttur ve ancak, start-up'lardaki belirsizlik seviyesi sadece pazarın dışsallığı veya olası müşteri tabanı ile ilgili belirsizlikleri içermez, aynı zamanda aydan aya finansman, ürün koruması, yüksek çalışan dalgalanması ve risk ve başarısızlık, şirketlerin günlük faaliyetlerinin içinde hatırı sayılır bir yer tutar.